X

emekli futbolcu Hidetoshi Nakata'nın şu fotoğrafını görünce geçtiğimiz ay facebook hesabından önüme gelen ve tahmin edeceğiniz üzere kadınlar tarafından çok fazla olumlu yorum alan hatta izlerken yaşanan hislerin açıklandığı telefon görüşmeleri yaptıran bu video aklıma geldi. blogumuzun ilk videosu bu olacakmış. kısmet

uf olmuş

ah yazık, blogumuzun en yakışıklılarından marco, inter maçında böyle bir yara almış. "işte o an" ekranlara yansımadı ama kickette sağolsun (onlardan hiçbirşey kaçmaz) çocuk hasar tespiti yaparken görüntülendiği bu fotoğrafı kullanmış, bize de yaradı. öpelim de geçsin

clear

dünya kupası boyunca "erkekler bilir sıcak ve ter kafayı kaşındırır" gibi repliklerle karşımızdaydı. sonra saçına uygun şampuanı bulmuş, mutluluğu yakalamış, hatta daha da iyi bir futbolcu olmuş görüntüsü çizmişti aynı reklam filmi içinde. ahh! meğer tek sorunu kepek değilmiş çocuğun. meğer saç kıran sorunu varmış canımın.

veya kötü bir berberi!

reggie

Reginald Alfred "reggie" Bush. kendisi 2 mart 1985 doğumlu, kimine göre yetenekli kimine göre yeteneksiz ama geleceği parlak bir amerikan futbolu oyuncusu. onu sevgili Kaan Kural'a sorduğunuzda bile "hahaaa Kim Kardashian'ın sevgilisi" diye başlayan bir cümle ile karşılaşırsınız. haklı da! çocuk iyi mi yaptı kötü mü yaptı bilmem ama kızımızla ilişkisini sonlandırdı ancak "Kim yeni bir futbolcu ile birlikte dedikodularını" duyunca gözleri yollarda kalmış, tribünde sevdiği kadını arayan bir çift yaşlı göz ile mahsunlaşmış bir tip haline gelmiş. bu fotoğrafı kullanmasak olmazdı. blogumuz yeni süt bebesini buldu kızlar. bir süre bununla idare edelim.

guti

sonunda buldum. haftalardır arıyorum sonunda buldum. işte sonunda giyim kuşam konusunda avrupa'yı temsil eden bir futbolcumuz var. hatta neredeyse, avrupa onu takip edecek bu konuda. kim nerede nasıl ve neyle giyilmiş olursa olsun, bizim çocuklarda bu t-shirtten görürse bana haber versin. bu arada ben yeni avlar peşindeyim.

nadal

kimisi sever kimisi sevmez. mesela "federer"ciler nefret eder. yok poposuna dokunmuş yok yetenek yokmuş. ben hiç dinlemem, poposuna dokunurken görmezden gelirim. ama djokovic söz konusu olunca nedense karar verememiştim ne yapacağıma. kim sayı alınca sevinecek kim sinirlenince üzülecektim. neyse işimi zorlaştırmadılar, ikisini birden sevmemi kolay hale soktular. bu muhteşem maç ile ilgili en güzel yazı mehmet tarafından yazıldı. sağolsunlar.

blog yıldızı

bu blogun yıldızı Pascal olur. biraz Guti biraz Quaresma birsürü Ferrari kesinlikle Aykut, Emre olur. şimdi aklıma gelmeyen pek çok güzel ve başarılı karakter var bu sene Spor Toto Süper Lig'de. bu blog bu sene hiç boş kalmaz bence.

cargo pants

Mario Balotelli tam bir "şehir" çocuğu olduğunu gösterdi. City ile anlaşması ile ilgili henüz bir fikrim yok ama ben onu Milan'da sevdim. burada da takip ederim. futbolunu bir kenara bırakırsak kargo pantalonun iyi durduğu bir çocuk olduğunu kabul etmek gerekir. bizde bu kombinasyon Emre'ye Ferrari'ye kesinlikle Aykut'a yakışır. onlara bir tavsiye olsun. ama Micah için yorumum yok onu peşinen söyleyeyim.

o bir yetenek

bu blogu takip ediyorsanız onu da mutlaka tanıyorsunuz demektir. Slam'den takip etmeye başladığım, NBA TV'nin Türkiye Kralı Erkan Arseven tarafından kanala getirildiğinde çok sevindiğim, o güzel kalemin gülen bir yüzü olduğunu da görünce çok sevindiğim karakter. sonra bu tatlı ve akıllı çocuk bir karınca edasıyla çalışmaya başladı mesela önce maçları yorumluyordu sonra anlatan oldu. mesela önce küçük yazılar yazıyordu şimdi köşesi var. mesela önce voice/over yapamayacağını söylüyordu artık NTVSPOR onun sesi ile yayınlanıyor. mesela Dünya Basketbol Şampiyonası  anlatacağını söylediklerinde inanmadı ama şimdi anlatıyor! hem de ne anlatmak! sevgili koç Özyer'le beraber harika bir ikili oldular değil mi? en az Kaan Kural'la en az İhsan Bayülken'le olduğu kadar başarılı bu en büyük görevinde. umarım 7/10, 14/16, Dünyanın Sporu programlarında yorumcu olarak edindiği ekran tecrübesini yakın zamanda kendi programına taşır. Sine ile güzel iş çıkartabilecekleri ortada ama eğer Sine yok derse ben hemen varım. bu arada bilenler bilmeyenlere söylesin metodu ile ismail'i şuradan ve buradan takip edebilirsiniz.

bori-roma

konuşulan para 10 milyon euro civarında ama zaten Milan'ı çirkinleştirmek ve Roma'yı daha çekilir hale getirmek adına ödenebilcek bir meblağ. bu bir son dakika haberi değil, zaten blogun amacı da bu değil biliyorsunuz. ama bu fotoğrafını görünce altını biri doldurmalı dedim üstelik yalan haber de değil! neyse, hollandalı golcüsü Klaas jan Huntelaar'ı alman ekibi schalke'ye yollayan Milan şimdi de bu yakışıklı (ve tabi yetenekli) oyuncuyu Roma'ya gönderiyor.

Zizou

adam 40'ına merdiven dayadı arkadaşlar!

Es Niño

Olalla Dominguez ve Fernando Torres erkek çocuk bekliyorlar! Olalla (isim harika "güzel konuşan" demekmiş bu arada) 6 aylık hamile. yeni bebeğe de yine güzel bir isim verirler değil mi? Nora'nın yanına bir Ronaldo olabilir mesela? ya da Rafa? ne güzel bi aile, Olalla, nando, nora ve naldo mesela? düşünsenize şundan bir tane daha gelecek ve çocuklarımız da bir Torres görecek.

lost in translation

bugün Jose Mourinho (hayır, kendisi Harry Potter değil) Mesut ile ilgili pek çok şey söyledi, bunlardan biri dil sorunu ile ilgiliydi. bu sadece yedek kulübesi fotoğrafı ama durumu anlatıyor tabi. en yakın arkadaşı Khedira'ymış. daha iyi anlatımla burada. beğenerek takipteyim. (bu arada eklemeden edemeyeceğim çünkü başlık bana hep aynı şeyi anımsatır) "it's suntory time!"

red foxes

bu kızlara bayılıyorum. estetik, atletik, güzel, eğlenceli ve farklılar. mola ve aralarda salonun havasını anında değiştiriyor, insanı yerinde bile hareketlendiriyorlar. herkesin benim kadar hatta bazılarımızın benden daha fazla memnun olduğuna eminim. kızlarla ilgili geniş bilgi şurada. hatta biraz kurcalarsanız red foxes tv'ye bile ulaşıyorsunuz.

jöle

bu fotoğraftan sonra ne yazayım, ne söyleyeyim? DB'nin bu fotoğrafını görür görmez "there is something about marry" ve güzeller güzeli CD geldi aklıma. siz de aynı şeyi anımsamaz mıydınız?

arkası gelir

hala Guti'nin bu t-shirt'le fotoğrafını bulamadım ama o zamana kadar sizi oyalamak için, haftada bir "futbolcu modası" konu başlığı ile baskılı t-shirt sever futbolcuları sizlere sunmaya devam edeceğim. şimdilik Stephen Ireland var, buyurunuz.